ESKİŞEHİR — Anadolu Üniversitesi bünyesinde 1999 yılında kurulan Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİLKOM), Türkiye'de bu mesleğin temellerini atan kurum olma özelliğini koruyor. Merkez Müdürü Prof. Dr. Özlem Diken, DİLKOM’un dünü, bugünü ve teknolojiyle şekillenen geleceği hakkında önemli bilgiler paylaştı.

"Bu Mesleğin Tohumları Burada Atıldı"

Prof. Dr. Özlem Diken, DİLKOM’un Türkiye’de henüz dil ve konuşma terapistliği diye bir meslek yokken Prof. Dr. Seyhun Topbaş’ın vizyonuyla kurulduğunu belirtti. DİLKOM’dan yetişen akademik kadroların, bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde bu bölümlerin kurulmasına öncülük ettiğini vurguladı.

20 Aylıktan 80 Yaşa: Geniş Hizmet Yelpazesi

Merkez, bebeklik döneminden yaşlılığa kadar her yaş grubuna hitap ediyor:

• Çocuklar: Gecikmiş konuşma, dudak-damak yarıklığı, Down sendromu, kekemelik ve disleksi gibi alanlarda destek veriliyor.

• Yetişkinler: İnme (felç) sonrası dil kaybı (afazi) ve yutma bozuklukları gibi kritik vakalarda terapi uygulanıyor.

• On Farklı Ünite: Merkezde spesifik bozukluklara odaklanmış toplam 10 alt ünite bulunuyor.

Öğrenciler İçin "Gerçek Vaka" Deneyimi

Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapistliği Bölümü öğrencileri, DİLKOM’da teorik bilgilerini pratiğe dökme şansı buluyor:

1. sınıfta gözlemle başlayan süreç, 4. sınıfta süpervizörler eşliğinde vaka yönetimi ile devam ediyor.

• Öğrenciler; ergoterapist, çocuk psikiyatristi ve KBB hekimi gibi farklı uzmanlarla disiplinler arası çalışma kültürünü öğreniyor.

Başvuru Sürecinde Dijital Devrim: Otomasyon Sistemi Geliyor

DİLKOM, hizmet kalitesini artırmak için dijitalleşme hamlesi başlattı. İkinci dönem itibarıyla devreye girecek olan otomasyon sistemi sayesinde:

• Danışanlar randevu boşluklarını online görebilecek.

• Hangi uzmanın kendilerine uygun olduğunu sistem üzerinden takip edebilecek.

• Terapi ve arşiv süreçleri dijital platforma taşınarak "sıfır atık" hedefine katkı sağlanacak.

Aileler Sürecin "Aktif Parçası"

Prof. Dr. Diken, terapinin başarısında ailenin rolüne dikkat çekti. Merkezde bulunan tek yönlü camlar ve kulaklık sistemleri sayesinde aileler, çocuklarının terapi sürecini uzman eşliğinde izleyerek evde uygulamaları gereken yöntemleri bizzat öğreniyor.