Akıllı bir telefon için 12 bin litreden fazla su tüketiliyor!

Üsküdar Üniversitesi Çevre Sağlığı Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, Ortadoğu ve Türkiye'de yaşanan su krizini değerlendirerek, sorunun sadece çevresel değil, aynı zamanda halk sağlığını, gıda güvenliğini ve ekonomik istikrarı tehdit eden bir boyut kazandığını belirtti. Uzman, su tüketim alışkanlıklarının acilen değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Doğrudan ve Dolaylı Su Tüketimi Farkı

Dr. Adiller, günlük su tüketimimizin büyük bir kısmının ürünlerin üretim süreçlerinden kaynaklanan dolaylı tüketim olduğunu vurguladı:

• Doğrudan Tüketim: Büyük şehirde yaşayan bir kişinin günlük doğrudan su tüketimi kabaca 200 litre seviyesindedir (içme, banyo vb.).

• Dolaylı Tüketim (Sanal Su): Aynı kişinin ortalama günlük dolaylı su tüketimi ise 4 bin litrenin üzerinde olabilir.

• Çarpıcı Örnek: Satın alınan bir akıllı telefonun üretim süreçlerinde 12 bin litreden fazla su tüketilmektedir.

Tüketim alışkanlığının değiştirilmesiyle yılda milyonlarca litre su tasarrufu sağlamanın mümkün olduğu belirtildi.

Su Krizinin Etkileri ve Küresel Boyut

• Halk Sağlığı: İçme suyundaki azalma, kalitenin düşmesi ve hastalık yapıcı mikroorganizmaların çoğalması nedeniyle bulaşıcı hastalıkları artırmakta ve hijyen koşullarını bozmaktadır.

• Küresel Erişim: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya nüfusunun yüzde 25'i (dörtte biri) güvenli ve temiz suya tam anlamıyla erişememektedir. Bu durum, DSÖ verilerine göre yılda 1 milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olmaktadır.

• Ekonomi ve Gıda Güvenliği: Su tüketiminin büyük bir bölümü tarım ve sanayi alanında gerçekleşmektedir. Su kıtlığı; tarımsal üretimi azaltır, gıda fiyatlarını artırır ve sanayide üretim maliyetlerini yükselterek ekonomik istikrarı olumsuz etkiler.

Alınması Gereken Önlemler ve Yapılması Gerekenler

Dr. Adiller, iklim değişikliği ve yanlış su politikaları göz önüne alındığında, sürdürülebilir su yönetiminin zorunluluk haline geldiğini belirtti:

• Tüketim Bilinci: Satın alınan her üründe dolaylı su tüketildiğinin bilincinde olunmalı ve tüketim alışkanlıkları değiştirilmelidir.

• Yerel Uygulamalar: Yağmur suyu hasadı gibi küçük ama etkili uygulamalara yönelinmeli ve tarımda modern sulama yöntemleri desteklenmelidir.

• Altyapı Yatırımları: İçme suyu kaynakları açısından sınırda olan illere altyapı yatırımlarına hız verilerek halkın su ihtiyacı garanti altına alınmalıdır.

• Bilinçlendirme: Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları, eğitim kampanyaları, tasarruf yöntemlerinin tanıtımı ve toplumun su yönetimi süreçlerine katılımını sağlamalıdır.

Uyarı: Bazı barajlarda suyun tamamen bitmesi, krizin somut bir göstergesidir. Eğer bugünden adım atılmazsa, su kıtlığı sadece bölgesel değil, ülke çapında ciddi bir kriz haline gelecektir.