Uzun Süren Ses Kısıklığına Dikkat: Ciddi Hastalıkların Habercisi Olabilir!

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Dil ve Konuşma Terapisti Prof. Dr. Ahmet Konrot, dil, konuşma ve ses bozukluklarının yaşam boyu ortaya çıkabileceğini belirterek, özellikle uzun süren ses kısıklığının ihmal edilmemesi ve erken teşhis için uzmana başvurulması konusunda uyarılarda bulundu.

Travmalar ve Konuşma Bozuklukları

Prof. Dr. Konrot, dil ve konuşma bozukluklarının, iletişim, dil, konuşma, ses ve yutma bozukluklarını kapsadığını ve bazen beyin travmalarıyla tetiklenebildiğini aktardı.

• Beyin Travmasına Bağlı Bozukluklar (TVI): Trafik kazaları veya fiziksel darbeler gibi travmaların beynin konuşma merkezlerini etkilemesi sonucu "travmaya bağlı iletişim, dil ve konuşma bozuklukları" ortaya çıkabilir.

• Yeşilçam Yanılgısı: Prof. Dr. Konrot, Yeşilçam filmlerinde sıkça rastlanan "travma sonucu aniden görme ya da konuşma yetisinin geri gelmesi" gibi durumların, dil ve konuşma fonksiyonları açısından bilimsel olarak mümkün olmadığını belirtti. Travmaya bağlı dil ve konuşma becerilerinin ne kadar geri kazanılabileceği, ancak zamanla ve uzun tedavi süreçleriyle belli olur.

Ses Kısıklığı: Basit Bir Durum Değil, Habercisi Olabilir

Prof. Dr. Konrot, ses kısıklığının yalnızca yanlış ses kullanımı (maçta bağırmak gibi) sonucu oluşan fonksiyonel bozukluklarla sınırlı olmadığını, başka ciddi hastalıkların habercisi olabileceği için her zaman dikkate alınması gerektiğini vurguladı:

• Ciddi Hastalık Riski: Ses bozuklukları; doğuştan gelen hastalıklar veya gırtlak kanseri gibi önemli sağlık sorunlarıyla ilişkili olabilir ve kendini ses kısıklığıyla gösterebilir.

• Uzmana Başvuru: Genel tıbbi yaklaşımın, ses kısıklığının bir hafta ila on günü aşmasına rağmen iyileşme göstermemesi durumunda bir uzmana başvurulması yönünde olduğunu ifade etti.

• Uzun Süren Sorunlar: Uzun süren ses bozukluklarının, kalıcı hale gelebilecek daha ciddi sorunların işareti olabileceğinin altını çizdi.

Prof. Dr. Konrot'un Tavsiyesi:

Belirtiler gözlemlendiğinde öncelikle bir kulak burun boğaz hekimine başvurulması, gerekli görülmesi durumunda ise ses terapisi alanında uzman bir dil ve konuşma terapistinden destek alınması hayati önem taşır. "Grip oldum, sesim kısıldı, nasıl olsa geçer" diyerek durumu hafife almamak, erken teşhisi ve ses sağlığının korunmasını sağlar.