T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteği ile Anadolu Üniversitesi ve İletişim Bilimleri Fakültesi tarafından gerçekleştirilen Eskişehir Uluslararası Film Festivali bu yıl 23-31 Mayıs 2025 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşmak için gün sayıyor.

Türkiye’nin üniversite kimliği taşıyan uluslararası tek uzun metraj film festivali olan Eskişehir Uluslararası Film Festivali 22. yılında da çizgisini koruyarak seyircisiyle buluşacak.  

47 uzun, 19 kısa metrajlı film sinemaseverler ile buluşacak

Eskişehir Uluslararası Film Festivali bu yıl, yönetmenliği John Maclean’in yaptığı 2025 yapımı Tornado / Kasırga adlı filmin Türkiye prömiyeri ile açılışını yapıyor. Açılış filminin yanı sıra; 47 uzun, 19 kısa metrajlı film sinemaseverler ile buluşacak. Festival filmleri Sinema Anadolu ve Kanatlı AVM CinemapinkbyMaximum salonlarında takip edilebilecek. Festivalde bu yıl Piyano Eşliğinde Sessiz Film Gösterimi de yer alıyor. 1926 yapımı The Adventures of Prince Achmed/Prens Ahmed’in Maceraları adlı sessiz animasyon, piyanist Hakan Ali Toker’in müzikleri eşliğinde özel bir gösterimle 27 Mayıs Salı akşamı sinemaseverlerle buluşacak.

Festivalde “Orta Doğu Sineması” adlı bir bölüm yer alacak

Bu yıl festivalde ilk defa Orta Doğu Sineması adlı bir bölüm yer alıyor. Bölümün en dikkat çekici filmlerinden biri olan From Ground Zero/Sıfır Noktasından (2024), Gazze'de yaşanan savaşın ortasında çekilen 22 kısa filmden oluşuyor. Küratörlüğünü Filistinli yönetmen Rashid Masharawi’nin üstlendiği film Türkiye’de ilk defa Eskişehir’de seyirciyle buluşuyor.

Kimsenin izlemesi istenmeyen film

Dikkat çeken bir diğer yapım ise Filistin’de yaşanan yıkımı konu alan ve bu yıl En iyi Belgesel dalında Akademi Ödülü alan No Other Land / Gidecek Yer Yok (2024). Filistin ve İsrail iş birliğiyle hazırlanan belgesel, Batı Şeria’daki Masafer Yatta’nın İsrail askeri işgal güçleri tarafından yok edilişinin beş yıllık sürecini gözler önüne seriyor. Oscar ödüllü filmin ABD’de yaygın gösterimde seyirciyle buluşma şansı bulamadığı biliniyor.

Onur Ödülleri bu yıl usta yönetmenler Şerif Gören ve Majid Majidi ile deneyimli oyuncu Suna Selen’e takdim edilecek

Sinemamıza Köprü (1975), Nehir (1977), Almanya Acı Vatan (1979), Yılanların Öcü (1985), Kurbağalar (1985) gibi eşsiz filmler kazandırmış usta yönetmen Şerif Gören bu sene festivalin onur ödülünün sahibi oluyor. Diğer onur ödülünün sahibi, Türk sinemasına Bir Millet Uyanıyor (1966), Yedi Kocalı Hürmüz (1971), Senede Bir Gün (1971), Sahte Kabadayı (1976), Yusuf ile Kenan (1979), İffet (1982), Piano Piano Bacaksız (1991), Bulutları Beklerken (2004), Zincirbozan (2007) gibi 100’ü aşkın filmle iz bırakan Suna Selen oluyor.

Festivalin bir diğer onur ödülü bu yıl İranlı yönetmen Majid Majidi’nin oluyor. 22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali onur konuğu olarak ağırlanacak Majidi, Güneşin Çocukları (2020) ve Serçenin Şarkısı (2008) adlı filmleriyle festival seçkisinde yer alıyor.

Emek Ödülleri bu yıl Leyla Özalp ile Erdoğan Engin’e verilecek

Bu yılki emek ödülünün ilk sahibi 28 uzun metraj sinema filmi, iki belgesel ve iki televizyon dizisinde yardımcı yönetmen, yürütücü yapımcı ve yapımcı olarak emek veren Leyla Özalp oluyor. Emek ödülünü alacak bir diğer isim ise görüntü yönetmeni Erdoğan Engin olacak.

Sinema Kültürüne Katkı Ödülü bu yıl Fanatik Film’e verilecek

22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali’nin Sinema Kültürüne Katkı Ödülü bu yıl Fanatik Film’e veriliyor. 2015 yılında dijital yayın platformu olarak yayın hayatına başlayan Fanatik Film Türk Sineması’nın unutulmaz filmlerini seyirciyle buluşturuyor.

Eskişehir Uluslararası Film Festivali’nden saygı duruşu

Eskişehir Uluslararası Film Festivali, yakın zamanda aramızdan ayrılan Dünya sinemasının önemli isimlerine saygı duruşunda bulunuyor. Bu yıl Eskişehir Uluslararası Film Festivali kendi kayıplarının da derin üzüntüsünü yaşıyor. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi, yakın zamanda arka arkaya üç emektar hocasının kaybıyla sarsıldı. Prof. Dr. Naci Güçhan, Prof. Dr. Levend Kılıç ve Prof. Dr. Hakan Savaş meslektaşları ve öğrencileri tarafından bu yılki festivalde saygıyla anılacaklar.

Prof. Dr. Hakan Savaş’ın adı Sinema Kültürüne Katkı Yarışmasıyla yaşatılıyor

Üniversite kimliğinin baskın ve belirleyici olduğu Eskişehir Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Sinema Kitabı ve En İyi Sinema Makalesi ödüllerinin verileceği yarışmanın adı bu yıldan itibaren Hakan Savaş Sinema Kültürüne Katkı Yarışması oluyor. Festival ekibindeki akademisyenlerden olan ve yakın zamanda hayatını kaybeden Prof. Dr. Hakan Savaş, uzun yıllar yarışmanın jüri üyeliğini de gerçekleşirdi. Hakan Savaş Sinema Kültürüne Katkı Yarışması’nın bu yılki jüri üyeleri Prof. Dr. Barış Kılınç, Prof. Dr. Lale Kabadayı, Prof. Dr. Emine Uçar İlbuğa, Prof. Dr. Ahmet Gürata ve Haydar Ergülen’den oluşuyor. Yarışmanın kazananları, 31 Mayıs Cumartesi günü 13:30’da Sinema Anadolu’da yapılacak törende açıklanacak.

ScreenFest 4. Film Festivalleri Sempozyumu

ScreenFest 4. Film Festivalleri Sempozyumu bu yıl 22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali ev sahipliğinde düzenleniyor. Sempozyum İletişim Bilimleri Fakültesi Şener Şen Salonu’nda 27-28 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.  Sempozyum’un davetli konuşmacıları arasında Film Festival Research Network’ün kurucu ortağı, Film ve Medya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Marijke de Valck ile Birkbeck College University of London’dan Dorota Ostrowsk yer alıyor. Sempozyum programının detayları festival resmi sayfasında yer alıyor.

22. Eskişehir Uluslararası Film Festivalinde Sinema Dersleri

Festivalin vazgeçilmezlerinden biri olan sinema derslerinde bu yıl da alanında fark yaratan isimler, başta sinema ve televizyon öğrencileri olmak üzere alana ilgi duyan sinemaseverlerle buluşacak.

Bu yıl festivalin teması olarak seçilen “Her yüz, bir duygu” sinema yoluyla kurulan kişisel bağların, insanlık için ne kadar güçlü ve dönüştürücü olabileceğini hatırlatıyor. Festival, bu duygusal ortaklığı sinema salonlarının ötesine taşımayı hedefliyor. Eskişehir Uluslararası Film Festivali, yalnızca film izlemek değil; aynı zamanda düşünmek, konuşmak, hatırlamak ve birbirimizi anlamaya çalışmak için bir çağrıdır.