Köprübaşı’nda Palmiye Mesaisi Yeniden Başladı!

Köprübaşı'nda Palmiye Mesaisi Yeniden Başladı!

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, her yıl olduğu gibi bu yaz da İç Anadolu'nun sert iklimine inat, Akdeniz esintisi yaratma iddiasıyla Köprübaşı'na palmiyeleri ve zakkumları yeniden yerleştirdi. Kış aylarında seralarda özenle korunan bu egzotik bitkiler, yine kamyonlarla taşınarak kentin kalbine konumlandırıldı. Ancak bu "taşımalı peyzaj" uygulaması, hem maliyeti hem de sürdürülebilirliği açısından eleştirileri beraberinde getiriyor.

Fotoğraf Altı Yazı Önerisi: Kentin iklimine inat Akdeniz esintisi! Kamyonlarla taşınan palmiyeler, yaz boyunca Köprübaşı'nı süsleyecek, kışın yine seralara geri dönecek.

Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından "özenle taşınan" palmiyelerin ve zakkumların, Porsuk Çayı kenarına estetik bir dokunuş kattığı belirtiliyor. Ancak bu "estetik dokunuşun" ardındaki lojistik operasyon ve harcanan emek-masraf, göz ardı edilmiyor.

Akdeniz Hayali mi, Yoksa Sürekli Bir Masraf Kalemi mi?

Belediyenin kendi açıklamasında da belirtildiği gibi, İç Anadolu'nun sert kış koşullarına dayanamayan palmiyeler ve zakkumlar, sadece Kasım ayına kadar kent merkezinde kalacak. Ardından, havaların soğumasıyla birlikte "yeniden seralara taşınacak ve bir sonraki yaza kadar burada korunacak." Bu durum, her yıl tekrarlanan bir taşıma, bakım ve depolama döngüsüne işaret ediyor.

Bu uygulamanın, Eskişehir'in kendi habitatına uygun olmayan bitkilerle yapılan bir "doğayla inatlaşma" olarak değerlendirilmesi mümkün. "Büyük beton saksılara yerleştirilen ve rüzgârdan devrilmemeleri için sabitlenen ağaçlar" ifadesi, aslında doğal ortamlarında bulunmayan bu bitkilerin kent yaşamına ne kadar "adapte" edilebildiğini de düşündürüyor.

Belediye, uygulamanın vatandaşlardan "büyük beğeni topladığını" belirtirken, eleştirel sesler bu "geçici estetiğin" sürdürülebilirlik açısından ne kadar mantıklı olduğunu sorguluyor. Kentin kendi doğal dokusunu güçlendirecek, iklime dayanıklı ve daha az maliyetli alternatiflerin neden değerlendirilmediği sorusu akıllara geliyor.

Özetle, Köprübaşı'ndaki palmiyeler, Eskişehir'e yaz aylarında Akdeniz esintisi getirme vaadiyle her yıl büyük bir operasyonla yerleştiriliyor. Ancak bu "taşımalı peyzaj"ın, kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve çevresel sürdürülebilirlik açısından ne kadar doğru bir yatırım olduğu tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.

Sizce Eskişehir'in doğal iklimine uygun bitkilerle daha sürdürülebilir bir peyzaj mümkün mü?