DEHB’in genetik temeli çok güçlü!

Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Yusuf Hüseyin, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nun (DEHB) tek bir nedeni olmadığını, ancak en önemli etkenin genetik aktarım olduğunu belirtti. Dr. Hüseyin, DEHB’nin genetik aktarım oranının yüzde 76 gibi oldukça yüksek bir seviyede olduğunu ifade etti.

Genetik ve Çevresel Risk Faktörleri

DEHB'nin genetik aktarımın en yüksek oranda gözlendiği psikiyatrik bozukluklardan biri olduğunu belirten Dr. Hüseyin, aile ve kardeş çalışmalarından elde edilen verileri paylaştı:

• Aile Çalışmaları: Ebeveynlerde DEHB hastalığının bulunması, çocuklarda riski yaklaşık 8 kat artırmaktadır.

• Kardeş Çalışmaları: DEHB tanısı almış kişilerin kardeşlerinde, normal popülasyona göre risk yaklaşık 3 kat daha fazladır.

Dr. Hüseyin, DEHB'nin tek bir nedene bağlanamayacağını, çoklu nedensellik söz konusu olduğunu vurguladı. Genetik aktarım en önemli neden olsa da, prematürite, düşük doğum ağırlığı ve gebelik/doğum sonrası dönemdeki çevresel faktörlerin (sigara, alkol maruziyeti gibi) genetik yatkınlığı olan bireylerde riski artırdığını dile getirdi.

Çift Taraflı İlişki: Dr. Hüseyin, DEHB’li bireylerin sigara, alkol ve madde kullanma ihtimalinin de diğer insanlara göre daha fazla olduğunu belirterek, kimyasal madde kullanımı ile genetik yatkınlık arasında çift taraflı bir ilişki bulunduğunu açıkladı.

Beyin Gelişimi ve İlaç Tedavisinin Etkisi

Dr. Öğr. Üyesi Murat Yusuf Hüseyin, DEHB’nin beyin gelişimi üzerindeki etkilerine dair önemli bilimsel bulguları aktardı:

• Gecikme: Araştırmalar, DEHB’li bireylerin beyin gelişiminin yaşıtlarına göre yaklaşık 2 yıl geriden geldiğini göstermektedir.

• Kanlanma Düşüklüğü: Beyin görüntüleme çalışmaları, özellikle beynin frontal (ön) bölgesindeki kanlanmanın DEHB’de daha az olduğunu ortaya koymuştur.

• Tedavi Yanıtı: İyi haber olarak, görüntüleme çalışmaları ilaç tedavisi uygulandıktan sonra bu kanlanmanın hızla düzeldiğini de göstermiştir.

Dr. Hüseyin, görüntüleme çalışmalarının DEHB’yi daha iyi anlamak ve yeni tedavi yöntemleri geliştirmek adına önemli bir kaynak olduğunu sözlerine ekledi.